GÜNÜMÜZ ŞARTLARINDA
BESİN TAKVİYESİNE
GERÇEKTEN İHTİYACIMIZ VAR MI?
Gerek yaşam tarzımızdan nedeniyle
kendimize yeterince vakit ayıramamamız gerekse içeriğini bilmeden tükettiğimiz
yiyeceklerin besin değerinin yetersizliği ya da alerji-intolerans durumları nedeniyle
bazı yiyeceklerin tüketilememesinden kaynaklı vücudumuz ihtiyacı olan besin
ögelerini alamamaktadır.
Aynı zamanda, bulunduğumuz ortamlarda maruz
kaldığımız hava kirliliği, farkında olmadan tükettiğimiz pratik ama sağlıksız
besinler, besinlerin ömrünü uzatmak ya da büyümesini hızlandırmak adına kullanılan kimyasallar, uyku kalitemizin
azalması, bilinçsiz ilaç tüketimine (antibiyotik kullanımı) bağlı olarak vücudumuzda birçok toksin ve zararlı maddeler birikmektedir.
Vücudumuzda birikmekte olan toksin maddelerin zararlı
etkilerinden korumak için
yağ hücreleri üretmeye başlamakta ve toksinleri bu
hücrelerin içerisine hapsetmektedir.
Bu durum
bireylerde ilk olarak kilo artışına neden olmaktadır.
Ardından bireyler
halsizlik, eklem ağrıları, insulin
direnci, kolesterol yüksekliği gibi birçok rahatsızlıkla mücadele etmek zorunda
kalmaktadır.
Daha sonraki
dönemlerde ise vücudunuzda biriken toksinler ve toksinlerin depolandığı yağ
hücreleri geri dönüşü olmayan hastalıklara karşı karşıya kalmamıza neden
olmaktadır.
EN ÇOK
KARŞIMIZA ÇIKAN
BESİN TAKVİYELERİ NELERDİR?
Kalsiyum, D vitamini, E vitamini, B 12
vitamini, Magnezyum, Potasyum, Protein, Demir, Omega-3, Çinko, Multivitamin
Bir organizmaya başka bir organizmadan doğal yoldan aktarılamayan bir özelliğin gen mühendisliği teknikleri kullanılarak aktarılmasıyla elde edilen ürünlere genetiği değiştirilmiş organizmalar yani GDO denilmektedir.
Bu kazanımlar nelerdir?
Daha ucuz yollarla daha az alanda daha fazla ürün elde edilmek istenmesi
Daha dayanıklı ve uzun süre bozulmadan kalabilen gıdalar üretilmek
istenmesi
Kısıtlanan
doğal kaynaklar karşısında yeni alternatif kaynaklar aranması
Kullanılan
kimyasal maddelere duyulan gereksiniminin
azaltılması
Tarım
ürünlerinin tadının ve
görünümünün iyileştirilmesi
Hasat sonrası
kayıpların azaltılması
GDO'nun Sağlığa Zararları
GDO'lu yemler, hayvanlarda antibiyotik direncini artırır, antibiyotiklerin etkisini azaltır.
İnsanlar üzerindeki çalışmalarda çoğu GDO’lu proteinlerin ve kimyasalların ve toksinlerin bazılarının sindirime uğramadan vücut içinde kalabildiği ve muhtemel uzun vadeli zararlara neden olabileceği görülmüştür. Hatta yapılan çalışmalar sonucunda hamile kadınların kanında ve fetusunda bu maddelere rastlanmıştır.
İtalya'da yapılan bir bilimsel araştırmada marketlerden alınan her 4 sütten 1'inde GDO geni parçalarına rastlanmıştır.
GDO ekim tarlalarında kullanılan yabani ot ilaçları, memeliler için toksik etki ve insanlarda hormonal dengeyi bozma riski taşıyor.
GDO’ların ortaya çıkmasıyla kronik hastalıklara sahip Amerikalılarda bu oran sadece 9 yıl içinde %7’lerden %13’lere çıkmıştır.
GDO'lar bireylerde tehlikeli düzeyde alerjilere neden olabilir.
GDO'lu yemler, hayvanlarda antibiyotik direncini artırır, antibiyotiklerin etkisini azaltır.
İnsanlar üzerindeki çalışmalarda çoğu GDO’lu proteinlerin ve kimyasalların ve toksinlerin bazılarının sindirime uğramadan vücut içinde kalabildiği ve muhtemel uzun vadeli zararlara neden olabileceği görülmüştür. Hatta yapılan çalışmalar sonucunda hamile kadınların kanında ve fetusunda bu maddelere rastlanmıştır.
İtalya'da yapılan bir bilimsel araştırmada marketlerden alınan her 4 sütten 1'inde GDO geni parçalarına rastlanmıştır.
GDO ekim tarlalarında kullanılan yabani ot ilaçları, memeliler için toksik etki ve insanlarda hormonal dengeyi bozma riski taşıyor.
GDO’ların ortaya çıkmasıyla kronik hastalıklara sahip Amerikalılarda bu oran sadece 9 yıl içinde %7’lerden %13’lere çıkmıştır.
GDO'nun Çevreye Zararları
GDO'lar tozlaşma yoluyla doğal
türlere bulaşarak biyoçeşitliliğe zarar verir.
Zehir salgılayan GDO'lar zehirlerini köklerinden
toprağa yayılarak toprağın verimsiz olmasına neden olurlar.
Zaman içerisinde bu zehirlerin birikimi çevre için tehlike içerir.
Zehir salgılayan GDO'lar, zararsız canlıların ölümüne neden olur.
Örneğin, GDO’lu mısırlar kral
kelebeklerin habitatını ortadan kaldırmaktadır. Bu kelebeklerin miktarı ABD’de
%50 oranında azalmıştır.
Böcek
öldürücüler amfibilerde doğum bozukluklarına, embriyonik ölümlere, hormonal bozukluklara ve organsal tahribatlara neden olmaktadır. GDO’lu kanola
yağının da benzer zararları
verdiği ispatlamıştır.
Günümüzde beslenmeye bağlı kronik hastalıkların; ölümlerin
%60’ında, hastalıkların ise% 46’sın da
temel neden olduğu belirtilmektedir.
Koroner kalp
hastalıklarının %80’ inin nedenini; sağlıksız
beslenme, hareketsiz yaşam, sigara, alkol, stres, çevre kirliliği, alınan
kimyasalların kullanımı oluşturmaktadır.
Kanser
olgularının % 20-30’unun yetersiz ve dengesiz beslenmeye bağlı oluşmaktadır.
Bu nedenle vücudumuzun
gerekli vitamin,
mineral ve diğer önemli besin öğelerini günlük önerilen düzeylerde alabilmek, bağışıklık sistemini
güçlendirmek, daha enerjik hissetmek ve vücudumuzu toksinlerden
arındırmak gibi pek çok
amaçla yaşamımızın belirli dönemlerinde besin takviyelerine ihtiyaç
duymaktayız.
BESİN TAKVİYESİ NEDİR?
NE DEĞİLDİR?
‘’ Unutulmamalıdır ki
besin takviyesi tüketimi doğal yiyeceklerin yerini almamaktadır. ’’
GIDA TAKVİYESİ KULLANMADAN ÖNCE
DİKKAT EDİLMESİ
GEREKENLER
Kullanmaya karar verdiğiniz gıda takviyenin güvenilir firmalar tarafından uygun koşullarına üretildiğinden, üretimden
tüketime her aşamada denetlendiğinden emin olmanız gerekmektedir.
Bazı takviyeler daha önce kullandığınız ilaçlarınızla ya da diğer
takviyelerle etkileşime girerek fayda yerine zarar verebilir.
Mesela, kan sulandırıcı ilaç
kullanıyorsanız yüksek dozda gingko özü, yüksek dozda omega-3 veya ginseng takviyeleri
kullanmamanız gerekir.
Bu yüzden takviye kullanmadan önce mutlaka
doktorunuza veya bir sağlık uzmanına danışınız.
Kullanacağınız
gıda takviyesinin aç mı, tok
mu olarak tüketilmesi gerektiğini öğreniniz.
Yağlı
kapsülleri veya yağda eriyen takviyeleri öğün aralarında almak , suda eriyen
takviyeleri ise aç karna almak daha iyi netice vermektedir.
Günde beş taneden fazla farklı besin takviyesi kullanmayın.
Diyetisyen Pelin Şahin
Yorumlar
Yorum Gönder